8 Mayıs 2010 Cumartesi

‘G’eçmişin ‘G’izemli ‘G’ünleri…

Tırnaklarını bedeninden ayırmakta güçlük çektiğim sabahı çiziyorum saçmalık eserlerime..Gece karanlığından kalma yeşil duygular akıyor silik gölgemden..Son vermek için biriktirdiğim bütün hatırlar hatıralara tuzak kuruyor.Kesik parmaklar ayak bileklerinden erkeklik organına ulaşma çabasında..Donuk kanları gözyaşlarınla sulandırıp damarlarıma enjekte ediyorum.Bedensel hazlardan uzak bir düşü ankarada büyütürken uyanıyorum.Karanlık,kış soğuk düşlerle bedenimizi kaşıyor.Cümleler çene tekrarıyla düşüyor burunlarımızdan.Saç tellerin gitarıma yaslanıyor sonsuz bir melodiye vuruyor etlerim.Avucumdan dökülen parmakların topuğundan kulağına boşalmak üzere yalanları yalıyor.
’G’izli,’g’üzel,’g’ündüz,’g’izem.. çaldığım başharflerin kelimeleri dans ediyor zihnimde uzak durun benden ‘’ ‘g’eçmişin ‘g’izemli ‘g’ünleri ‘’ ben sadece gülümsemek için çaldım (g) başharflerinizi ..Gece bedenime musallat olan tırnaklardan kitap kitap aralarında ayrılmaya çabalamıyorum artık! Çaldığım harflerden aldığım emanet gülüşleri yırtıyorum dudaklarımdan.İstifa ediyorum palyaço duruluğundan.Sadece bir gün daha katlansam emekliye çıkacak adım.Koca adımlarım altında ezdiğim iri dudaklı kadınlara ihanet borcum kalmayacak…Zaman yeniden avuç içinden doğmaya başladı.Rüzgar sesini özgür kılıyorumm..
‘’Geçmiş her an değişiyor.Duyguların düşüncelerini esir aldığında geçmişten insanları tanımama yolunda gözlerini aralarsın.Geçmiş her an değişiyor.Yönsüz rüzgar okyanusları terkedip bedeninle sevişmeye başladığında.Kelimelerine boğulup bedeninden vazgeçtiğinde geçmiş hala değişyor olacak.. ‘’Yazılmış ülkelerin ütopik insanlarıyız.Boş dolu bir bardağı renklerimizle boyamaya kararlı !
Hızlanan yavaşlıyor..hızlanan duraksıyor..hızlanan son veriyor.. hızlanan hızlanıyor…
Kalemimden bir kalabalık eksikti yalnızlık çevrelemiyor ama kalabalğımda yok.Yaşam belirtisi görebilseydim ya hani bir iki damla aksaydı gözyaşlarım..Bedenim titreseydi veya gözlerinde yalanlarının sevişmeleri değilde aşkı görseydim…Tüm bunları dudaklarıma diktiğim yamalı tebessümler ilk defa suratımı böylesine benimserken yapamam.Üzgün olmakta isterdim ya hani insan gibi yalanda söyleyemiyorum ya senin gibi daha fazla karşımda kalmana gerek yok diyorum..
Sabitleşen bakışlarının dalgınlığında üretilen onca kelimeyle zihninde tekrarlanan o isme karşı neler verebileceğini bakışlarını sabitleştirerek tekrarla bir kez daha ! Verebileceğin ne olursa olsun hiçbir zaman sen olamayacaksın !
Aslında zamandı unuttuğum..Dün yüzün kapandı dünyaya..Dün kalemin kırıldı nefesinde..Dün kendine uğradın bir pencere kenarında..Dün sonsuzluk aktı kitabından..Dün sen ölümün geçmediği meyhanelerde içtin..Dün hayata sövenlerdendin.Dün kağır parçasına sümkürdün duyduklarını..Yarın kimseyede güvenmeyerek gülümseyenlerden olacaksın…Yarında nefes alacak zaferin bayrak diktiği tepeyi kutsal kılacaksın…Yarın hiç görmediğin bir yerde sevişeceksin…Sakladğım birinden saklanan zamanın saklambaç oyunları bunlar..


İnliyor girdiğim her kapı avuçları kanatırcasına… ‘G’ayet ‘g’üzel ‘g’ ülümsedin ‘g’izlenen 'g'üçlü 'g'erçek… (Gülümsüyorum benimsenen suratımla.. )

G._._._._._ (!)

Orflem OWOH 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder