Sen ne dersin ? ( umurumda değil )

Adımının güvenilirliğinde salllanan kalçalarına adıyorum bu mastürbasyonumu..

Boşalan beyinlerin sperm suyunda öznellik kazandırılarak yıkanmasına evet diyorum !

Gecenin ışığa uzanmak üzere olduğu saatlerden birindeyim parmaklarım arasında orta parmağımın daha baskın olduğu bir şişe tutuyorum dudaklarım arasına girip çıkıyor üstelik!!!

Dizlerinden kırılmış soğuk bir zemine düşüp duruyorum dilmde unutuluş müjdesi...Soluğumu zevkle inleyerek içine çeken yosma dırdırıyla kayboluyor .. Bu kayboluş beynimde binlerce görüntüye gözkırparken çirkinliği ısmarlıyorum güneşe katlanmak için.

Soğuk, sessizliğini dikiyor dudaklarının cebinde boş zarf gecikmişliğin uzun gecelerde uğurlanışını anlatıyor...Utancından rahatlayan bedeni dokunuşlarındaki titremeyi azaltacak gücü gözyaşlarında buluyor.Son ve uzun bir kapanış sonrası göz ucunda biriken iki damla akıtılması geçmiş zamanda unutulmuş ve gelecek günlerin adında kendini varetmeden baygın düşmüş..Sen o gözyaşların hangisinde yer almıştın ?

Bütün vücudunu sarsan bir akıntıdan bahsediyorum sana kan kokan kırmızı bir gecenin siyah bulutlara esir düştüğü anlarda.. Boynunda dişlerim omuzlarını saçlarım kaplarken tırnaklarım kasıklarında inleyebilir misin korkusuzca hadi kanıtla kendini ! (...)

Bedenini içindeki tanrıyla kutsa ! Ve seviş onunla gecenin kusursuz karanlığında..

Orflem Owoh

23.11.2009

15:12

Anısal pano

Benliğimi satıp kiraladığım bedenlerle hayal ediyordum bu dört tarafı pürüzlü duvarları..Üstelik başucumda pencerem başımın altında kuş tüyü yastığımda vardı.Soğuk nefesim soluk yüzleri gezip bedenime çarpmıyordu ! Burayı tanıdğımı düşünüyordum ve beylik cümleleri kuruyordum.Sevgilimin sildiği kırmızı ojelerin gölgesinde..Ayak numaramın başparmağım ve topuğumun kapladığı alan olduğunu daha iyi kavradım.



Çatlamış duvarların inlemerini parmakuçlarımdan içime akıtıyorum.Kavramlarla teorilerle sınıflandırdığmız benliklere birde çıplak ellerle dokunuyorum.


Esneklik göstermeden kırılan hayatlar,bakış açısına göre şekillenmeyi terkettiklerini,nefes almayı çoktan bıraktıklarını,insanlık çukurunun cehennemde çürüttüğü yapışkan sözleri pazularını çıkarıp gezinen varlıklara daha çok yakıştırdıklarını anlatıyorlar.Dışarda gösterisini yüzüyle yapan beyinsizlere oranla burdakilerin dünyayı kapalı bir alana taşımasındaki karmaşıklığın altında yer verilen acizlikleri çocuk dudaklarından dinliyor dalga geçip tırnaklarımı sevgilime uzatıyorum.Yeni bir renk tırnağıma bocaladığı..Ojelerim kuruduktan hemen sonra cesurca gögüslerini sergileyip tahmülsüzlüğünü başımı gögüsüne bastırarak gösteriyor.Onu yüzüstü yatırrarak sırtında dokunduğum her hücrede ben o çatlak duvarlardan içime işlenen inlemeleri yaşarken O avuç içi çizgilerimi diğer benliklerle kıyaslayıp potre değerlendirmesi yapıyordu.


Tek bir an o rengin kayboluş hikayesi..


Duvarmıydı dokunuşlarımda inleyen sevgilim mi hala kayıp o dize !?..






Orflem OWOH


01:05


22.11.2005

Devleşen hiçlik..

Görülmemiş bir rüyanın bitiş çizgisine yaklaşıyorum.Dudaklarımda rügarın soğuk nefesi..



Uykumun ağır aksak ilerlemesine engel olan bir dokunuş.Odanın sessizliğine ihanet eden bir fısıltı.Kime ait olduğunu algılamakta güçlük çeksemde sabahı kirleten bir sürtük olduğu ortada!


Kalçamın arasına giren boxermı düzeltip parmak uçlarımda esniyorum.Geceden kalma bedenime günü tanıtırken penceremden yansıyan yüzüme soğutulmuş düşünce ikramı buyuruyorum?! Yeni başlayan günün toleransında bünyeme ayrıcalık tanımadğı uyanışımı tahrik eden sürtüğün bakışlarından anlaşılıyor. Kitap arası bir kelime seçim özensiz tavırlarına devam ediyor çamurlu ayaklarıyla girmiş içeri ahmak !


Cebimde kullanıma açık dokunulmamış düşüncelerimi kurcalıyor...Hey heyy bir dakika kurcalıyor olmayacak kurcaladığını sanıyor ! Her harf sonrası nefesi sıklaşıyor değişikliğini bedenime yaymakta şuan,Rüzgarın ürpertisi ve vucüduma arada dokunan yağmur taneleriyle bunu başarması pekte zor olmuyor.Fonda yükselen ses ayırt edemeyecek kadar ....


Suskunluğuna kurumuş dudaklarımda son veriyor.Kalp sancılarım ses tonuna ayak uydursada evet gerçekleşmekte yaratmak istediğim olgu..


Topuk seslerinin serseriliğiyle parmak uçlarındaki aşkı sarmaya başlıyor.İşte tam zamanı ?!..














Orflem OWOH


13.11.20009


10:40

Dikkat...

Kavramlar arası düşünce kaybından doğan benzeşmelere vakit ayırır ve anlam bütünlüğünü yakalamaya çalışırız.

Düşünüyoruz ! senin,onun ve ötekinin düşündüğünden belki daha fazla..''Nerdende kapılırsn bu düşüncelere'' mi dedin? Düşündüklerin geleceğindeki yaşamın olacak ve sana bakıyorum geçmişte düşünmediğini anlamam pekte uzun sürmüyor şuanki hayatında...

İnançlarında zayıftır senin ! Allah'a Tanrı denildiğinde kötü hissediyorsundur kendini inançların alışılmıştan ibarettir fenalaşmanda bu yüzden sanki (!) Kişisel hazlarımızı toplumsal artıklara ekleyip renklendirmek dünyanın sayısal kavramlardan uzaklaşmadan kendi bedeninde yolculuğa çıkmasına benziyor(!)

'' Haa.. hadi bil bakalım ..Tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar..'' hahhahahahaha...Beyin arındırması yapıldığını düşünür bu mahluklar ve çoğu anlamsız konu içinde temaya ulaşmayan labirentlerde kaybolur. Düşünceni inancınla harmanla ve hayatına geçir! Düşüncelerinin anlam ifadesine ayrımı ve hayatta duruş açısı herkese farklı değerler kazandırır. Kaybetmeninde kazançlardan doğduğuna inanan ve bu aşamadan sonra kazançlarını düşünmeye başlayan insanlar pozitif bir bakış açısı dışında inançlarının değişik açıdan geldiğine ustaca paslaşabilecek duruma geldiğini bilir ve düşünce kontrolünü inançları içinde sağlayabilir.

'' Senin zeki biri olduğunu düşünüyorum...fakat hala tek bir cümle eklememiş olman inancımı oluşturmak için harekete geçmiyor...

Orflem Owoh..

20.10.09

09.06

Kazançlarımın bedensel ayrımında ortaya çıkan ve üç harfle kendini özetleyen insan...

Gürkan'a..

Anomi..

Parmak uçlarım sarhoş !



Bloklaşan yeryüzünde küflenmiş beyinlerin dayatmalarıyla dalgaa geçecek kadar arındım hayattan.Bedensel bir kriz öncesi apışarandan damlayan kanlarla onursuz parmak izlerini sergiliyorsun! Statik düşünce yapının her zerresinde umarsızca gezdirip analojik çıkarımlara sebep tatminkarlıklar oluşturarak parmak arası ölü hücrelerini fosillerinden soyutluyorsun !


Evet !


Sen beyin sürtüğü düşünce paylaşımı adı altında akıl tortularını zorlayacak ezberler ediniyorsun unuttukça çalıyor basitliğini harmanlıyorsun!!


Rüyalarım kanlı infazlarına çığlıklarıyla uyanıyor.Çıldırmış rüzgar çıplak bedenine yapışık geziyor duman altı düşlerinde .. sex arzunla tekmelediğin penislere yalvaran sesle itaat eder olmuşsun!


Adımı tuşla! Karıncalanan beyninin fırlattığı unutulmuş hayal sayfandan sahte spermler salgılayacağım ıssırılmış regl dudaklarına ! Zevk çığlıkların ibnelerin koynunda yankılanırken odamda depoladığın yalnızlığını yudumluyor olacak dudaklarım...


Ritimsiz cevapladığın tanrısal unutulmuşlar boyun ağrılarını yeniden başlatacak bana bak !!


















orflem owoh


23:45


19.10.2009

Orfolonizm

Boşluğun iz düşümünde ruhuna tanıklık eden buğulu camların ardından bakıyorsun göz bebeklerime.



Sebepsiz sevişmelerine göz yumup devam etsende altını değiştirme vaktin çoktan geldi ! Bir dakikalık kırılgan inadım tutmalı zihinlerimizi. Ardından susmalı bedenlerimiz varlığımıza ihanet etmeden…


Yalan hikayelerini dolamakla meşgül iken bileklerime gözyaaşlarım aydınlığını çoktan karartmış olmanın tadını çıkarıyor.. İşte o saniyelerde palavraların anlamını yitiriyor ! Bugüne kadar hep kendimden küçük tuttum gölgemi ! Her adımım bir öncekinden güçlü ve kararlıydı. Seninle anılamıyacak kadar da hisli ! Yaşlanmış dokundan yükünü eğilip alıyorum. Disiplinsiz bir veledin meraklı bakışlarından dili bozuk soysuzların tensel temasından korusanda kendini sayısız sürtüklerin dünki siren seslerine hapsediyorsun…


Kadınsı özgüvenin spermleri özgürlük anıtında sergileniyor..


Son bir bakış tek bir engele takılmaksızın saydam unutkanlıktan geçiriyor sıfatlandırılmış sevdaları ! Çevremde yansıyan herşeyde aslında benliğim var


Kemirdiğin tırnaklarında uzayan saçlarının izleri hüküm sürüyor…










orflem owoh..


11.10.09


23.46

10:10 Orfolonizm

Avuç çizgilerimden akan bedensel ipuçlarının sansürlenmiş şüphelerinden varoldu bu satır. Devamı ise ironik sessizlikten damlayacak...







Sayfamı kaplayan yarınsız gece burjuva düşüncelerimi becermekte yine ! Duvar gölgelerinin aydınlattığı gece rüzgarla sevişen ibnelere kucak açıyor.Çatlak dudaklarımı okşayan bu satırlarda kime ait ?? 7 ay anne karnında sıkıştırılmış bir velet olarak tüm şımarıklıklarımı reddediyorum.Hazlarını gerçekliğinde ödeyebilirsin karşımda.Satır sonu renklerimide seçip fırçamı alıyorum elime..


-Yağlı boya !


Zihnimi törpülüyorum oracıkta telefon tuşlarında adına denk gelen tuşları çeviriyorum. Kişi zamirlerinden herhangi birini kullanmıyorum sana karşı üst benlik büyüleyici stok düşmanı !


Ben ( değilsin)


Sen (kimsin bilmiyorum ki )


O ( bu denlide uzak olmadın hiç bir zaman )


Evet stok düşmanı kuşkusuz beklentilerini beklemediklerine karşı bir kez daha devirdim! Tükenişlerinde,kayboluşlarında,gerçeğe teslim olmanı herşekilde kabullenmeni koşulsuz sevginle kıyaslamanı acemi hırsınla sızdırıyordun hayatına başaramadım diye hayıflanman seni hayatımdan çıkarmama neden olmuştu şimdi hatırladım...






Çekiciliğini hayatının bitmek bilmeyen gereksiz tabularından sağlıyorsun ve ben sana son kez hoşçakal diyorum...






orflem owoh..


10.10.2009


10:10

Sancılı Bakışların Denekleri

Tünaydın evrenin tabusuz canlıları..Kapı ardı düşüncelerinizin damarlarından sızdım varsayımlarla dolu odanıza.Duvarlarınız dahi varsayımlarınız üzerine inşa edilmiş ve anlam aradığınız toprak üzerinde yarım...



Oturtmaya çalıştığınız başyapıtların anlam derinliklerini kitap arası ezberlere dayanmadan tüketiyorsunuz.Detaylar arasında en önem verilen düzen benim unutamadığım hayat karesinden çok uzaklarda nefes alıyor.Taratmadan çizdiğim bir eskiz deklanşörüme basarken hislerimde ağlıyor çoğu zaman..


Ve zamanın dilimlenmesine alt kimlikten insanları aşalıyarak yardımcı oluyorum. Ya sen okur-yazar ! Benim düşüncelerimin sadece somutlaşmış deneklerinden bir zerresin !






orflem owoh


02.10.2009


9:46

NEFES AL (!)

Geceyi enjekte ediyorum ruhumun damarlarına.Anlamakta zorlanmadığım hayat oyunlarının finaline yaklaşıyorum.Her adım sonrası bir nefes daha uzaklaşıyorum sahtekarlıktan...


Milyonlarca hayat hikayesi yasaklanmış sınav kağıtları gibi diziliyor gözler önüne ! '' Anı yaşa'' diye öğütlenmiş bu benlik nefes anında mutlu ve sonrası mutluluk ötesi ... Öncesi ise yarılanmış çocuk oyunu

Burun direklerini sızlatan dram hikayesi taşımıyorum ruhumda.Kaybedilenlerin ardından gözyaşlarıyla yas tutup geçmişikarıştıranlardan olmadım !

Dört duvar arasında nerede bir oyuk bulsam tepesine atlayıp boşluk doldurduktan sonra vazgeçilmezliği tadmak, beylik laflarına gerek duymadan anı yaşayarak mutlu olmaktan yanayım ..Sıradan onlarca cümleye varlığımla karşı çıkıyorum.

Gecenin sisi yayılıyor ruhumun sessiz odalarına ...Birbirinin kopyası hayatlar saklanması güç bir olgu yaratıyor.

Anımda yer alan ve gelecekte kanıtlanması zor kimliklere bürünecek olan insanlar hayatımdan çıkarılmaya mahkümsunuz !





Dipnot // Keşke,kader,tesadüf,güven,asla,vazgeçilmez.. vb bir ton yaşamın olmazlarından kabul edilen sözleri lügatında taşımayanlardanım ve bu yazımda sadece onlar için ;)







31.08.2009

Orflem Owoh

Öldürücü bakışların ızdırap horlamaları..

Geri sayım,gecenin ürkütücü kimliğinden soyutlanıp maviyi tutsak etmesiyle başlıyor..Oturmamış benliklerin damar tıkanıklığından bir nefes çekiliyor..Çatlamış dudakların parmak arasında dolaştığı, çıplak bedenlerin alt kimlikten ruhlarla sevişmek için can attığı bir gün daha !



Yarıya kadar açılmış oldukça kirli görünen bir pencere üzerinde eşitliği tartışılır griye dönmüş bir bez parçası..Dışardaki denizin rengiğini koruduğu ortada.Kulakları sağır eden bir fısıltı dolaşıyor meydanda sonu olmayacak korkunç bir başkaldışın ilk temelleri oysaki !


Dudak kenarlarında yaşayan tırnak ucu ölü hücrelerim saklı gamzelerime ışık tutuyor..Büyütülmemiş harfler örgüsü sıradan bakışların namussuzluğunda mastürbasyon yapıyor.Yenmiş tırnaklarım ucuz fahişelerin vücutlarında son model uykular kiralıyor...! Rüzgarın sessizliğine hükmü bu ! Gözyaşartıcı ihanetelerin merdiven yolculuklarından akmış bir parça ter ve topuk sesleriyle uyutulmuş ojesiz tırnaklar..






Topuk gürültüsünde ilk uykusunu yaşayan masum gözlerin sonsuz tebessümler için beslediği ojesiz tırnakların öldürücü bakışlar içinde ızdırap horlamaları !!














Orflem Owoh


07.08.09


13:58

Acıklı dokunuşların rivayetinde '' AŞK ''

Uzaklaşmakta olan yagmur dindi.Belki de sokağın soğugu bu kadar duyarlı ilk kez değiyordu pencere ardı suratlarına...


Hayat dosyaları kucaklarındaki yerini almış mercek camından analize hazır bir şekilde bekliyorlar..İçeriyi bir nebze olsun aydınlatan ay ışığı perdenin gözyaşları içinde çekilmesiyle kabuğuna siniyor..Gözyaşlarını alaylı sözlerini sıralayarak yüzünün çeşitli yerlerine dağıtıyor..Parmakları dudağnı ve yanağını kısa süreli okşadıktan bir kaç saniye sonra hayat karelerini kadrajından birer ikişer silmeye başlıyor.

İlk kare ''Dumanlı bir havada uzun boylu sıska kalın kaşlarını şapkasıyla hafifletmeye çalışan bir gencin kolları arasında agzı kulaklarına varan gençkız modelinde arkadaşlık...'' Donuk yüz ifadesiyle bu adamı anımsamadığını hafızasını zorlayarak hissettiriyor.Anlık bir refleksle ''Çocukluk aşkım...'' Kesik ve anlamı boguk bir ses tonuyla dudaklarından düşüyor.. Sayısız kareler siliniyor hiç bir özel çaba harcanmaksızın...Bilmem kaçıncı kare olgun tavırlarını hala anımsadğı iri yapılı saçları enseden toplu sağ kulağında parıldayan küpesiyle oldukça tarz görünen bluejeanlı 3.erkek arkadaşı...Nasıl unutulabilir ki..Hafif puslanarak gözleri '' Geçmiş işte.. '' sesi titrek ve telaşlı bomboş evde ilk kez sesi yankılanmıyor..İşaret parmağını fotograf sülietinde gezdirerek son vedasını gerçekleştiriyor...Acımasızlığını ve soğuk kanlılığını diğer karelerdede gerçekleştiriyor...Sonuna doğru gözlerini kapatarak yüz hatlarını belirginleştirip tebessümlerinin gamzelerini okşamasına izin vererek dudaklarını kımıldatıyor ''Koca albüm içinde yer alan '' tek aşk...'' tozlu raflar ardında silik bir hayatın toz pembeye dönüştüğü tek yaşam... ''

Sözlerini kesintili devam ettiriupr ve tek fotoğrafını kalemini kırarak siyah bulutun altında saklıyor..





Orflem Owoh

02.08.2009

12:46

Çatlaklarımdan sızan itiraf !

Kalp atışları hızlanıyor karanlık isli duvarlarımın sadece ay ışıklarıyla yansıyan bir süliet beliriyor duvarlarımda onunla konuşuyorum.Hayali bakışların sadece üzerimde toplanmasını isteyecek kadar bencilim o dakikalarda...Aşk şiirlerimin büyüsü kalmamış sarkıntılı çıplak bir sesle okuyorum..



Duvarlarımm...


Rüyalarıma itiraflarıma çığlıklarıma solunum düzenime ve aldatılmalarıma tanıklık eden kanlı bir baykuş gibi..Gri, donuk soluk yüzünü kalp atışlarıyla gözlerime çevirdiğinde tek çıkar yolum olan ay ışığını hücrelerinde toplayan küçük pencereme yöneliyorum. Bakışlarım minik bir çocuğun tebessümü kadar içten ve canlı. Bu duvar beni ceset olarak tanımlıyorr..


Karanlık...


Sessiz...


Donuk bir gri bedenime sahip olan..


Dışarıda yagmur tüm suskunluğuma ragmen ritim tutan..


Bogazım acıyor içimden konuşmaktan..


Bedenim dışarda savrulan yapraklardan farksız..


Beyaz çoraplarım...


Kağıtım..


Gözbebeklerim...


Hepsini penceredeki yansımayla farkediyorum (!)


Parmak uçlarımın akıntısı kelimelerimi sarsıyor ikili ve titrek yazıyorum.Buna tüm benliğyle iiçten içe sırıtan duvarım bakışlarını son defa üzerimde topluyor ve


İtiraf gecesi başlıyor....
 
orflem owoh



16.05.2009


14.47

Sessizlik karmaşası..

Sessizliğinden asıldı bodrum katına vurdum duymaz iki kalp çarpıntısı su serpti kanayan gözbebeklerine hassas ürkek dokunuşlarını sıraladı mavi buzdan güllerin üzerine elleri titriyordu donuk bir gülümseme okşadı gamzelerini …


Suskunlugundan asıldı parmak arası terliklerin azizliğinden sıyrılarak bir saniye sonra hatıra gelmesi imkansız anlık cümlelerini kırptı yamalı hayatına.Lugatında beslediği onarımsız kelimeleri astı agacına iltinayla ışıklar dışına itildi her defasında..Orospu yatagında ibnelerin fahişesi haline geldi.O bir aşk valisi.Kesti kaytam bıyıklarını öncesinde…Erkekliğine dair bakışlarını yitirdi ince bir entari dikti sevgiden mahsun bedenine saydamdı düşünceleri gibi..Sonsuzluktan yayılan umudu kız sanarak seviştiği kalpleri orospuluga itti. Sen dünyanın kırmızı kurdalesinde yaşayan anlamı kavramlarda arayan kurulu düzen sürtüğü bir varlıkken o siyah ojelerini harmanladı kan toplayan parmak uçlarına…Her defasında yenilendi benlik denen o hücreleri özenle hazırlandı hayatın en kuytu karanlıgına adım atarken önemsiz basit sözlerini sıraladı inleyerek sevişen herifin kulagına masumlugunu çaldı bir hırsız gibi bedeni karşılıgında hissettirmeden…

O kalp çarpıntısı..

Sen suskun hecelerin duvarlarını tırnaklayan kadın..

O siyah ojelerini kan toplayan ellerine harmanlayan orospu..

Sen dudaklarını onursuzca açan ucuz fahişe…

Onunda dediği gibi her aşk bir orospu yaratıır !! Ya sen hangi orospulardansın !??









Orflem owoh

05.06.09

cuma

17:43

Anlık heycan..

Arsız gecelerin, kullanılmış bedenleri..


Sessiz gecelerin, yaslanılmış omuzları...

Aşkın tanımına uyan ve panolarında özendiren başlıklar bunlar.Hangisinin daha masum veya daha çılğın olduğunu rüzgarın yaprak savuruşuna bağlarsın.Yağmurlu bir günde yarıçıplak sesin benliğine karışmış şekilde delicesine hissedersin:Adına önceden planlanmamış heyecanlar dersin.O an için önem taşımasada uzunca bir süre kalbnini meşgul eder bu (!) Karanlık odam gecenin karanlığına karışıyor ayın ışığı saklı duvarlarımda başharfini şekillendiriyor.Bu bir ilk değil çok güneş ışınlarını gecenin üzerine serdim.Tatlı soğuk rüzgar esintisi bedenimi yalarken dudaklarımda çok sayıda ismini sayıkladım. Günün ilk saniyeleri çok seviştim sülietinle sen başka yatakta başka bedenlerle benim kokumla sevişirken kahve kokusuna karıştı gözyaşlarım...

''Elveda'' imzalı son satırlarınla karşı karşıyayım.Şimdi okuyamıyorum bu benim sulugözlülüğümden kaynaklanmıyor senin tavırlarının ağırlığı karşısında yazıların silik birer hece olmuş okunulması imkansız elveda imzalı..



Okuyamıyorum...



Okuya...



Oku...



Parmak izlerin vücudumu terketmedi...Kokun boynumdaki kravatımda benimle birlikte...Bakışların gözlerimden hiç ayrılmadı zaten.Ve ben bu yüzden senden defalarca nefret ettim ve defalarca seni yeniden sevdim.Aşk affetmez bunu biliyorum.Ama ben sana aşıkta değildim ki (!) Beynimi zorlayan hatırlanması güç bir tutkusun adını anlık heyecan koyduğum ve yeniden günlerdir kalbimi kurcalayan...



Dudaklarım kapalı kalbimden yükseliyor çığlıklar...Gözlerim parmak uçlarımı takip ediyor.Parmak uçlarım ise hala seni yazıyor..



Dışarıdaki uğultuya rağmen seni bu kadar net duyabilmem benden kaynaklanıyor sanırm..Duvarlara sürünen ve acıdan başka hiç bir duygumu hatırlatmayan sözlerin kulaklarımda çınlıyor.Gözlerin hala bir bebeğin gözleri kadar masum ve hala aklıma geldikçe gülümsememe sebep oluyor.Herşekilde küçük serçe parmağın kadar işe yaradım ve başparmağın kadar yoruldum bu sevgiden.mutluluğu ise sadece bakışlarında yaşadım.

Fakat nafile kalın bir kitaptan farkın yok şimdi..

Pervansız kaçamak bakışların gözlerime değdiğinde gözlerini kısıp saygısızlık yapmış minikler gibi geri çekilişlerin hayatımı hala kurcalamakta(!)



Tırnak uçlarım saç diplerimden çekiliyor..Gögüslerimdeki acılar beynimdeki karıncalanmaya gebe..Hayalkırıklıklarım kımıldamamak üzere yer çekimine karşı duruyor saatlerdir ve sen hala tek bir adım bile atmadın(!) Ve sen dışarıdan bakıldığında hiç aklıma gelmeyecek şekilde darbelere sahipsin(!)



Bir küçük kitap başlığı altında sıralanan tüm içeriğe sahip sayfalar kadar özelsin...HEr satır kadarda kullanılmış...


Orflem OWOH

13.03.2009

16:41

Cevaplayamayacağın bir akım bu

İçimde dünyayla bütünleşmeyi bekleyen buruşuk kağıtlara hecelenmiş heycanlar var ! Silik birer hatıra boş bedenlerle dans ediyor.



Ruhları teslim alınmış boğuk sesler fısıldıyor kulaklarıma.Dudaklarıma takılan tuzak düşüncelerle dolu gözyaşlarım titrek bakışlarım altında yok oluyor.Kağıtlar sarılmış hislerim bakmama izin vermediğin isminin altında saklanmış.Üçboyutlu varlıklarla savaşım seviye atlıyor.Böyle şöyle söyle yeter ki susma(!) Gözlerindeki öfkeye inat konuş sarıl bana mırıldanarak suskunluğunu içmek ve sen olmak için atılmış bir adım bu boyutunu değiştirme gözlerini kapat ve dokun hisset(!)Yalnızca ara sıra yalnızca birisyle birlikte yaşanacak duyguları seslenip aramaya çalışırken içimdeki tüm duygular sıvılaşıp huzur bulmak için ortamdan sıvışıyor..Kuşkusuz sözlere dökülerek yalanacak parmak uçlarınıdan biriyle kıyaslanamaz bu(!)






Seni ve sende..






Çünkü...






Sen...






Denkleştirme arzunu bende deniyorsun yer yer bunun şaka olduğunu dile getiriyorsun ama sen...






Bu çok gülünç bir son..






Ama...






Ama...






Sen...






Aynı derecede korkar mıydın ??






Veyahut






Aynı derecede kocaman gözyaşları döker miydin???






Bu konuda çok üstünlük tasladın Yüzündeki o kocaman gülümsemeyi yoketmek istiyorum (!) Tedirğinlik refleksiyle dışarıya salgıladığın tüm duygular...






Sen..






Sen...


Büsbütün içine kapanmış lekelerinle varsın...


Ve kulağımı zorlayan inlemelerin son gözyaşlarına karıştıığında bedenin hala yatağının bir ucunda duruyor.Ama benliğin o emanet bedende yer almıyor gerçekten çok gülünç oldu bu sözler..


Şuan(da)ki dalgın dalgın bakan gözlerinin umutsuzluğu içinde zihnini zorlayıp sözcük seçmeye çalışman çok iyi geldi..ÇEkilll !!!


Sessizlik...


Balkona adım attığım andan itibaren sülietin yanımda ve rüzgarın esişi dudaklarına yakışan en olgun cümleleri kulaklarıma fısıldıyor.Dudaklarıma çağrışım yapan karşılıklı yumuşak dokunuşlar..Gecemi lekelerinle sessizliğe gömüyorsun.Başkada yapabileceğin birşey yok zaten(!)Kıpırdayacak gücü bile kendimde bulamadığım bir günde duyulması imkansız son bir yakarıştı bu ama...










Orflem OWOH






11.03.2009...


13:45

Kahve buharı..

Denizkenarı..



Bakışları bedenimde geziniyor kah gülüyor kah ağlıyor buda nesi nerden geldi.Hepside beni bulur arkamı dönüp rüzgara karşı koşmaya başlamam fayda eder diye düşünsemde sonu belli agzı bozuk sokak serserisi sizin gibilere izin verir miyim iki tane geçirdim suratının orta yerine sanırım hızımı alamayıp tekmede attım sonra koşar adımlarla o rüzgara ragmen terleyişlerim aklımda...


Sessizlik...


Kulaklarımda uğultulara yol açıcak kadar kuvvetli bir sessizlik...


Yaprak rüzgara teslim etmiş benliğini benide hatıralar arasında yoketmek üzere...Dalgaların hırçınlığıyla kendime geliyorum.Bu savuruştan şikayetçi değilim.Güneş batmak üzere bu doğa üstü gizem aklıma düşen ve bir çırpıda silinen sevgililere inat nefes alıyorum.Düşüncelerimi yakalamaya çalışsamda anlık duygularım kaçamak bakışlarıyla yön veriyor içinde bulunduğum akıma..Kalem farkıyla öne geçiyorum.Sadece düşünüp hissetmiyorum repliklere aldırmadan yazıyorum.Yerçekimine karşı düşüncelerim.. Felsefemi okurken avuç içinizin terlemesi gibi sert ve vurucu hayattaki yerimi sorgulayan benliğim..Kırılma noktalarınıza uğramadan tek bir kırılgan yapıyla duruyorum karşınızda sözlerimi algılamakta güçlük çeken mahluklar dünyanın her türlü eşitsizliğine karşı duyarsızlığınızı korumaktan çekinmezken benlik sorgulamanızdan sınıfta kaldınız!


Dizlerinizde zamansız yere titreme yaşadığınız uyuştugunuz ve hatta sızıdan gözyaşı döktüğünüz günlerde dilinizi ıssıran sözcükleri hayatta en önem verdiğiniz kişilere sarfetmekten çekinmeden ard arda sıralıyorken hangi duyarlılık bedeninizi veyahut ruhunuzu okşayabilir ki !Dudaklarım kanıyor konuşamadığınız kadar konuştuğum ve hiç birşey anlamadığınız yerde !



Orflem OWOH

16:48

12.02.2009

Azılı sözlerim hasta!!

Bu sonsuzluğu evrensel ve kişisel olarak çözüme ulaştırıyorum meraklı gözler etrafında düşüncelerimin son temasına buyurun ! Tabiata son nazik sözlerim içimde kalan miğdemde büyüyen tüm öfkeyi kusma vakti !!Hayatımdaki boşlukları spekülasyonlarla dolduruyorum sadece benim bakış açımla şimdiki zamanı yönetiyorum hayatımın tonu abaza düşüncelerimde saklı yaşayan ölü durumunda bir yazarım ve yazılarıma başlamadan kan içtiğim çıplak bedenlere dokunduğum ve hatta parmak uçlarmın bu olaylara dayanamayıp kör oldukları idda edilir kalp ayarlarım şifreli bir kasa eylül ayında soluk alan ansızın duran ve gözyaşlarımın vazgeçilmez uslübu beş harfli tanrı tokatı ! Önyargılarınızın veya yersiz düşüncelerinizin esiri olan sözleriniz yanılgıları içinde boğulurken ben gözlerinizi çıkarmış oluyorum! Bu öfke dolu çığlık çığlığa kritik sözlerim kulaklarınızı olağan gücünüzle kapatmanıza neden olacak kadar tiz ve kuvvetli sokak sokak dolaşıyorum dilimi ısıran beynimi kaşyan mazimde yer alan geleceğimde olması imkansız ruhu bulabilmek için !! Kıyak yapmak için bekleyen orospu bekleyen bedenlerden başka kulağıma çarpan birşey bulamıyorum Kusursuzluk takıntısı buu !! Övgülerin masum iki söz içinde saklanmış elde ediş amaçların kesinilkle dikkat çekici ve aptalca ! Son derede doyurucu olan sözlerim tatmin edemiyor ise benliğini mastürmasyona başlasın ellerin..Kendi ürettiğin anlamları yüklemeye çalışma kelimelerime !! Günün her saati türlü manyaklarla vakit öldürüyorum zaten birde senin aptal düşünce altarımınla ugraşmam ölen zamanımı tadından yenmez duruma getirmesin !!Artık yavaştan eski nakaratı tekrarlamaya vakti..Sözlerimiz siyah fonda yer alsada düşüncelerimiz kanını veriyor kırmızı gitarımızdan dökülen siyah gözyaşları felsefemizi kalıcı kazıyan !!!

DiPNoT// Doğrusu bu yazı varolmamak üzere ortaya çıktı kimse kendinde değil !!!

orflem
05.02.200900:17