11 Aralık 2009 Cuma

Anlık heycan..

Arsız gecelerin, kullanılmış bedenleri..


Sessiz gecelerin, yaslanılmış omuzları...

Aşkın tanımına uyan ve panolarında özendiren başlıklar bunlar.Hangisinin daha masum veya daha çılğın olduğunu rüzgarın yaprak savuruşuna bağlarsın.Yağmurlu bir günde yarıçıplak sesin benliğine karışmış şekilde delicesine hissedersin:Adına önceden planlanmamış heyecanlar dersin.O an için önem taşımasada uzunca bir süre kalbnini meşgul eder bu (!) Karanlık odam gecenin karanlığına karışıyor ayın ışığı saklı duvarlarımda başharfini şekillendiriyor.Bu bir ilk değil çok güneş ışınlarını gecenin üzerine serdim.Tatlı soğuk rüzgar esintisi bedenimi yalarken dudaklarımda çok sayıda ismini sayıkladım. Günün ilk saniyeleri çok seviştim sülietinle sen başka yatakta başka bedenlerle benim kokumla sevişirken kahve kokusuna karıştı gözyaşlarım...

''Elveda'' imzalı son satırlarınla karşı karşıyayım.Şimdi okuyamıyorum bu benim sulugözlülüğümden kaynaklanmıyor senin tavırlarının ağırlığı karşısında yazıların silik birer hece olmuş okunulması imkansız elveda imzalı..



Okuyamıyorum...



Okuya...



Oku...



Parmak izlerin vücudumu terketmedi...Kokun boynumdaki kravatımda benimle birlikte...Bakışların gözlerimden hiç ayrılmadı zaten.Ve ben bu yüzden senden defalarca nefret ettim ve defalarca seni yeniden sevdim.Aşk affetmez bunu biliyorum.Ama ben sana aşıkta değildim ki (!) Beynimi zorlayan hatırlanması güç bir tutkusun adını anlık heyecan koyduğum ve yeniden günlerdir kalbimi kurcalayan...



Dudaklarım kapalı kalbimden yükseliyor çığlıklar...Gözlerim parmak uçlarımı takip ediyor.Parmak uçlarım ise hala seni yazıyor..



Dışarıdaki uğultuya rağmen seni bu kadar net duyabilmem benden kaynaklanıyor sanırm..Duvarlara sürünen ve acıdan başka hiç bir duygumu hatırlatmayan sözlerin kulaklarımda çınlıyor.Gözlerin hala bir bebeğin gözleri kadar masum ve hala aklıma geldikçe gülümsememe sebep oluyor.Herşekilde küçük serçe parmağın kadar işe yaradım ve başparmağın kadar yoruldum bu sevgiden.mutluluğu ise sadece bakışlarında yaşadım.

Fakat nafile kalın bir kitaptan farkın yok şimdi..

Pervansız kaçamak bakışların gözlerime değdiğinde gözlerini kısıp saygısızlık yapmış minikler gibi geri çekilişlerin hayatımı hala kurcalamakta(!)



Tırnak uçlarım saç diplerimden çekiliyor..Gögüslerimdeki acılar beynimdeki karıncalanmaya gebe..Hayalkırıklıklarım kımıldamamak üzere yer çekimine karşı duruyor saatlerdir ve sen hala tek bir adım bile atmadın(!) Ve sen dışarıdan bakıldığında hiç aklıma gelmeyecek şekilde darbelere sahipsin(!)



Bir küçük kitap başlığı altında sıralanan tüm içeriğe sahip sayfalar kadar özelsin...HEr satır kadarda kullanılmış...


Orflem OWOH

13.03.2009

16:41

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder